Ülkelerin savunma sanayileri aslında onların bağımsızlıklarının önde gelen göstergesidir. Belki ülkeler pek çok alanda bağımsızlık rolü oynayarak halklarını kandırabilirler ama komşularıyla yaşadıkları ilk anlaşmazlıkta ne kadar bağımsız oldukları ortaya çıkıvermektedir. 1974 Kıbrıs Harekatında ülkemiz bunu çok yakından yaşamıştı. Öte yandan günümüzde Terör Devleti İsrail'in Filistinlilere yaptıklarına dayanamayan her vicdan sahibinin sorduğu "bir buçuk milyar müslüman tükürseler İsrail'i boğarlar, niçin hiç bir şey yapamıyoruz?" sorusunun cevabı aslında "halkı müslüman ülkelerin savunma sanayilerinin bağımsız olmadığı ve silah sistemlerinin dost - düşman tanımlarını silahı üretenin belirlediği gerçeğinde yatması" değil mi?
Cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllarda başlatılan milli savunma sanayi oluşturulması projeleri, 1945'lerden sonra ABD'den gelen yardımlar ile tam da bu tür projelerin yapılmasını istemeyen gizli elin beklentisine uygun, sona erdirilmişti. 74 harekatı sonrası yeni bir gayret oluştu ise de çok başarılı olamadı.
Savunma Sanayii Müsteşarlığı'ndan gelen talep üzerine, Otokar ana muhabere tankı Altay'ın seri üretimi için son teklifini sunduğunu açıkladı. Projede ana yüklenici olarak görev alan firma, sadece kendisine yapılan davet üzerine Altay tankı için ilk seri üretim teklifini de geçtiğimiz Ocak ayında Savunma Sanayii Müsteşarlığı'na vermişti.
Altay'ın seri üretimi için sunulan bu son teklif, 250 adet ALTAY'ın seri üretimi ve bunların Entegre Lojistik Destek faaliyetlerini kapsıyor. Teklifle birlikte en son teknoloji ürünü alt sistemlere sahip Altay tankının vakit kaybetmeden seri üretim çalışmalarının başlaması ve modern ana muharebe tanklarının bir an önce Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine girmesi hedefleniyor.
"Dışa bağımlılığı azaltacak"
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin lider tedarikçisi olarak bu milli göreve hazır olduklarını belirten Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç, projenin hızla hayata geçirilmesinin ardından Türkiye'nin kendi ana muharebe tankına sahip olacağını belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı: “Türk savunma sanayisine yeni teknolojiler ve yetenekler kazandıran Altay ile ülkemizin savunma sanayiindeki dışa bağımlılığı önemli ölçüde azalacak. Altay'ın tüm tasarım ve fikri mülkiyet hakları, Türkiye Cumhuriyeti'ne ait olacak."
Milli ana muharebe tankımız için, yüzde 100 milli sermayeye sahip bir üretici olarak insan kaynağı, deneyim, bilgi birikimi ve teknoloji ile üzerine düşeni en iyi şekilde yerine getirmeye hazır olduklarını belirten Görgüç; " Altay tankının konsept tasarımını ve prototip üretimini yaptık, testlerini başarıyla sürdürüyoruz. Bu dönemde ayrıca seri üretim dönemi için tüm altyapı gereksinimleri ve hat planlamalarını çalıştık, Milli Savunma Bakanlığı'ndan ana muharebe tankı üretimi için gerekli olan Üretim İzin Belgesi'ni aldık. Sözleşmenin imzalanmasıyla birlikte düğmeye basılarak en kısa zamanda hattan ilk tankları çıkaracak şekilde üretim programımızı yaptık. Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın ihtiyacı olan 250 adet Altay'ın 5 yılda imalatına ek olarak; ihracat potansiyeli, mayın temizleme, kurtarıcı, istihkam tankı gibi türev ve tamamlayıcı araç ihtiyaçları da göz önünde bulundurarak, yıllık uygun bir kapasite planlaması yaptık. Bu şekilde Savunma Sanayii Müsteşarlığı'nın veya diğer dost ve müttefik ülkelerin her türlü talebini karşılayabilecek, esnek bir üretim programına sahip olmayı hedefledik" dedi.
Otokar tasarımı ve üretimi olan araçların ağırlıklı olarak NATO ve Birleşmiş Milletler güçlerinde kullanıldığını belirten Serdar Görgüç, Altay'ın Türkiye'ye yeni ihracat fırsatları da yaratacağına işaret etti. Görgüç, “Seri üretimin başlamasını takiben ALTAY'ın farklı ülkelerden de talep göreceğine, hatta dost ve müttefik ülkelerin projeye katılması ile farklı coğrafyalarda da üretim olanaklarının önünün açılacağına inanıyoruz" dedi.
Aracın Volkan-III tank atış kontrol sistemi ve tank komuta kontrol muhabere bilgi sistemi Aselsan tarafından tasarlanacak ve üretilecek, 120 mm’lik 55 kalibre ana silah sistemi, Hyundai-Rotem kanalı ile teknoloji transferi yapılarak MKE tarafından, modüler zırh paketi ise Roketsan tarafından üretilecektir.[7] Otokar 4 prototipin tasarımı ve geliştirilmesi için 500 milyon ABD Doları tutarında teşviğe hak kazanmıştır.
2010 Eylül ayında Altay projesinin 1. aşaması olan Kavramsal Tasarım Fazı Savunma Sanayi Müsteşarlığı tarafından onaylanarak tamamlandı. Böylece projede 2. aşama olan ve 30.5 ay sürmesi planlanan Detaylı Tasarım Fazı'na geçilmiştir. Projenin bu aşamasında detaylı tasarım faaliyetleri kapsamında seçilen alt sistemlerin tank üzerinde entegrasyon ve arayüz tasarım çalışmaları yürütülecektir.[8]
15 Ekim 2010 tarihinde Otokar firması ile MTU ve Renk firmaları arasında Altay tankının güç paketi konusunda sözleşmeler imzalandı.[8]
7 Temmuz 2012 tarihinde yayımlanan habere istinaden "Altay projesinde yaz sonunda MTR adı verilen hareket kabiliyetini test edecek araç ortaya çıkacak. 2013'ün ilk çeyreğinde FTR yani atış testlerinin yapılacağı araç üretim bandından inecek. TSK ile birlikte testleri gerçekleştirilecek. 2016 sonu ya da 2017 başına Altay seri üretime hazır hale gelecek" denilmiştir.
15 Kasım 2012 tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı, Otokar'ın Sakarya'daki fabrikada düzenlenen törenle tanıtıldı. iki ana prototipi üretilen Altay Tankı için "2015 yılına kadar seri üretime [1] hazır hale gelecek" denilmiştir.[9]
2013 Ankara Şereflikoçhisar'da atış testleri yapıldı. Sarıkamış'ta kış testleri tamamlandı.
12 Ağustos 2014 tarihinde Tümosan Motor ve Traktör Sanayi A.Ş. Altay Tankı Güç Grubu Geliştirilmesi İhalesi’ni kazandı, Özgün Motor Tümosan Tarafından Geliştirilecektir.
Altay Tankı Güç Grubu Geliştirilmesi Projesi için Traktör ve dizel motor üreticisi Tümosan Motor ve Traktör Sanayi A.Ş. (TÜMOSAN) ve Savunma Sanayi Müsteşarlığı arasında 17 Mart 2015 tarihinde sözleşme imzalanmıştır. Toplam 54 ay sürmesi planlanan proje kapsamında, ihtiyaç duyulması halinde yurt içi mevcut imkan ve kabiliyetlerden azami derecede faydalanılması ve gerekli alanlarda yurt dışından teknik destek alınması suretiyle geliştirilecek olan Güç grubunun öncelikli olarak ALTAY Tankında kullanılması planlanmaktadır. Güç Grubunun tüm haklarının Savunma Sanayi Müsteşarlığı'na ait olacak şekilde özgün olarak tasarlanması, geliştirilmesi, prototip üretimi, test ve kalifikasyonu hedeflenmektedir. Sözleşmeye göre; İlk yıl için yaklaşık 30 tank motoru ve şanzuman üretimi öngörülüyor. Daha sonraki yıllar için bu sayı yükseltilecek. Proje kapsamında ilk prototip teslimatı 2020 yılı başında planlanmaktadır.
Üretilecek Altay Tankı Güç Grubunun;
V-12 yapısında ve ~26 litre hacminde,
Transmisyon ile birlikte toplam 5,5 metreküplük hacim,
2 adet yüksek basınçlı turbo şarj ile beslenmesi,
Common-Rail enjeksiyon sisteminin kullanılması,
5 ileri 3 geri vites geçişine sahip olması,
Tankın kendi ekseninde her iki yöne de 360° nokta dönüşüne imkan sağlaması planlanmaktadır.














Hiç yorum yok:
Yorum Gönder