"Meyve nasıl yetişir?" diye bir soru sorarsak büyük çoğunlukla "Ağaçların dalları olur ve o dallarda açan çiçekler zamanla meyvelere dönüşür." şeklinde bir cevap alacağız. Bu cevap çoğunlukla doğrudur. Ama meyveleri dallarında çıkmayan bazı ağaçlarda mevcuttur.
Çok az türü bulunan bu meyve ağaçlarından biri Jabuticaba'dır.
Jabuticaba'yı önemli yapan en önemli
etkenlerden birisi meyvelerinin dallarında değil, ağaç gövdesinden çıkmasıdır. Jabuticaba "Brezilya Üzümü Ağacı" olarak da bilinir.
Gövdesini böcekler istila etmiş gibi duran bu ağaç mersingillerden sulu bir yaz bitkisidir. Bu özelliğinden anlaşılıyor ki suya ihtiyaç duyulan sıcak yerlerde yetişiyor.
Güney Amerika'da bulunan bu ilginç ağaç özellikle Paraguay, Arjantin ve Brezilya'da bol miktarda bulunmaktadır. Bunun haricinde diğer iklimlerin yaygın olduğu bazı yerlerde yetiştirilmeye çalışılsa da çoğunlukla başarılı olunamamıştır.
Jabuticaba'nın meyvesi çıkmadan önce gövdesi üzerinde çiçekler çıkmaya başlamaktadır. Çiçekler büyüyünce içinde meyve oluşmaya başlıyor. Önceleri yeşil olan Jabuticaba'nın meyvesi, sonra kararıp tam anlamıyla morarıyor.
Üzüme benzeyen meyveleri dalından koparılıp yenebildiği gibi kurutularak da tüketilebiliyor. Bir meyvenin çapı yaklaşık 4 cm kadardır ve içinde de 4 adet kadar büyük tohum içermektedir.
Çilekten biraz daha büyük olan meyveleri uzun süre saklanabiliyor. Meyveleri taze olarak ya da konserve, dondurma, şerbet, komposto ve şarap yapılarak tüketilebiliyor. Sağlık için de faydalı olduğuna inanılan Jabuticaba; bademcik, astım ve ishalde kaynatılarak tedavi amaçlı da kullanılıyor. Kaynatılıp içilmesi astıma, kan tükürmeye, dizanteri gibi rahatsızlıklara iyi geldiği söylenmektedir.
Jabuticaba yaprak dökmeyen bir ağaçtır. Yaprakları en fazla 7 cm uzunluğundadır. En fazla 10 metre boyuna ulaşan Jabuticaba'nın gövdesinin de çapı 40 cm'ye kadar genişlemektedir. İlk baharda ve yazın çiçek verirken, sonbahar da çok miktarda meyve verir. Meyveleri özellikle reçel, meyve suyu, likör, cachaça (Brezilya milli içkisi), şarap ve sirke yapımında kullanılmaktadır.
Jabuticabanın posasında demir, fosfor, bir miktar niasin, C vitamini ve B vitamini mevcuttur. Çok demir içerdiği için, birçok yerli Kızılderili kabilesi tarafından, özellikle de hamile olanlar tarafından suyu çok tüketilmektedir.
Brezilya Üzüm Ağacının anavatanı Güney Amerikadır. Özellikle de Brezilya, Arjantin, Paraguay ve Bolivya. Buna karşın Kuzey Yarı kürede don olmayan, ılıman iklimli bölgelerde de çok sınırlı sayıda da olsa ticari olarak yetiştirilmeye başlanmıştır. Aşılı ağaçlar 5 yılda meyve vermeye başlarken tohumdan yetişenlerin meyve verir hale gelmesi 20 yılı bulmaktadır.
Jabuticaba güneşli ya da yarı güneşli ortamda, iyi drenajlı, hafif asidik ve sulu toprakta yetişmekte ve kökleri sığ olduğundan toprağın nemli olması ve donmaması gerekmektedir.
Çok az türü bulunan bu meyve ağaçlarından biri Jabuticaba'dır.
Jabuticaba'yı önemli yapan en önemli
etkenlerden birisi meyvelerinin dallarında değil, ağaç gövdesinden çıkmasıdır. Jabuticaba "Brezilya Üzümü Ağacı" olarak da bilinir.
Gövdesini böcekler istila etmiş gibi duran bu ağaç mersingillerden sulu bir yaz bitkisidir. Bu özelliğinden anlaşılıyor ki suya ihtiyaç duyulan sıcak yerlerde yetişiyor.
Güney Amerika'da bulunan bu ilginç ağaç özellikle Paraguay, Arjantin ve Brezilya'da bol miktarda bulunmaktadır. Bunun haricinde diğer iklimlerin yaygın olduğu bazı yerlerde yetiştirilmeye çalışılsa da çoğunlukla başarılı olunamamıştır.
Jabuticaba'nın meyvesi çıkmadan önce gövdesi üzerinde çiçekler çıkmaya başlamaktadır. Çiçekler büyüyünce içinde meyve oluşmaya başlıyor. Önceleri yeşil olan Jabuticaba'nın meyvesi, sonra kararıp tam anlamıyla morarıyor.
Üzüme benzeyen meyveleri dalından koparılıp yenebildiği gibi kurutularak da tüketilebiliyor. Bir meyvenin çapı yaklaşık 4 cm kadardır ve içinde de 4 adet kadar büyük tohum içermektedir.
Çilekten biraz daha büyük olan meyveleri uzun süre saklanabiliyor. Meyveleri taze olarak ya da konserve, dondurma, şerbet, komposto ve şarap yapılarak tüketilebiliyor. Sağlık için de faydalı olduğuna inanılan Jabuticaba; bademcik, astım ve ishalde kaynatılarak tedavi amaçlı da kullanılıyor. Kaynatılıp içilmesi astıma, kan tükürmeye, dizanteri gibi rahatsızlıklara iyi geldiği söylenmektedir.
Jabuticaba yaprak dökmeyen bir ağaçtır. Yaprakları en fazla 7 cm uzunluğundadır. En fazla 10 metre boyuna ulaşan Jabuticaba'nın gövdesinin de çapı 40 cm'ye kadar genişlemektedir. İlk baharda ve yazın çiçek verirken, sonbahar da çok miktarda meyve verir. Meyveleri özellikle reçel, meyve suyu, likör, cachaça (Brezilya milli içkisi), şarap ve sirke yapımında kullanılmaktadır.
Jabuticabanın posasında demir, fosfor, bir miktar niasin, C vitamini ve B vitamini mevcuttur. Çok demir içerdiği için, birçok yerli Kızılderili kabilesi tarafından, özellikle de hamile olanlar tarafından suyu çok tüketilmektedir.
Brezilya Üzüm Ağacının anavatanı Güney Amerikadır. Özellikle de Brezilya, Arjantin, Paraguay ve Bolivya. Buna karşın Kuzey Yarı kürede don olmayan, ılıman iklimli bölgelerde de çok sınırlı sayıda da olsa ticari olarak yetiştirilmeye başlanmıştır. Aşılı ağaçlar 5 yılda meyve vermeye başlarken tohumdan yetişenlerin meyve verir hale gelmesi 20 yılı bulmaktadır.
Jabuticaba güneşli ya da yarı güneşli ortamda, iyi drenajlı, hafif asidik ve sulu toprakta yetişmekte ve kökleri sığ olduğundan toprağın nemli olması ve donmaması gerekmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder