
Dün Çin'den gelen olumlu veriler ve Ekrem İmamoğlu'na mazbata verilmesi doların yönünü aşağı hareketlenmesine sebep olmuştu.
Merkez Bankası rezevlerinin azalması haberi ve YSK'nın seçim sonuçlarına vereceği karar beklentisi dolar yönünü bugün yukarı çevirdi.
"Financial Times gazetesi, Türkiye'nin net rezervlerinin Merkez Bankası'nın açıkladığının aksine 28.1 milyar dolar değil, 16 milyar dolar olduğunu iddia etti. A para'nın ulaştığı Merkez Bankası yetkilisi, Merkez Bankası'nın altın dahil brüt rezervleri dikkate aldıgını ve bu rezervlerin şu an 97-98 milyar dolar oldugunu ayrıca bunların hepsinin kullanılabilir oldugunu ifade etti. Ayrıca yetkili Merkez Bankası'nın rezervlerinde ufak dalgalanmalar olabileceğini ancak orta ve uzun vadede Merkez Bankası'nın rezervlerinde bir artış trendi olduğunu ifade etti. Merkez Bankası'nın döviz rezerviyle ilgili herhangi kaygı verici bir durumu olmadığını ifade eden yetkili Financial Times gibi uluslararası kuruluşların yapmış olduğu haberlerin kötü niyetli olduğunun altını çizdi."FT. dün yayınladığı haberde Merkez Bankası rezervlerinin açıklananın aksine 28,1 milyar dolar değil 16 milyar doların altında olduğunu yazmış ve analizcilerin konuyla ilgili analizlerine yer vermişti. Haberin ardından dolar kuru güne 5,79 seviyesinden başlamıştı.
TCMB haberini ilk sayfadan veren Financial Times gazetesi verilerin doğruluğunu Merkez Bankasından istemiş.
Merkez Bankası yazılı gönderdiği cevapta , İşlemlerin uluslararası normlara uygun bir şekilde yapıldığını vugulamış. Konuyla ilgili görüşlerini açıklayan eski TCMB yetkilileride, Merkez Bankaları bu tür adımlar atabileceğini, gelişen piyasalar ve ekonomik sistemlerin Merkez Bankalarının atacağı adımları değiştirebileceğini bunun en büyük örneğinin AB Merkez Bankasının Dolar karşısında izlediği yeni ekonomik enstrümanlar olduğunu belirtti.
Merkez Bankası geçtiğimiz ay Swap işlem limitlerinde aldığı kararlar dolar kuru üzerinde ki baskıyı kaldırmış ve dengelenme sağlamıştı. Bu yöntem Merkez Bankalarının izlediği geleneksel bir yöntem değildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Memur -Sen üyelerine yönelik olarak "Seçimden sonra bazı belediyelerde yaşanan gelişmeler sizi rahatsız etmesin. Seni makamından mı alacak? Seni memurluktan atabilir mi? Atamaz. Bu ülkede bir hükümet var" dedi.
YanıtlaSilCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Memur-Sen Konfederasyonu'nun düzenlediği uluslararası 'İşin Geleceği: Tehditler ve Fırsatlar' konferansında gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
— Türkiye'de ideolojik sendikacılığın yerini yeni bir sendikal anlayış almıştır. Türkiye'nin son yıllardaki tüm demokrasi hamlelerinde Memur-Sen kritik rol oynamıştır.
— Bu arada 31 Mart itibarıyla tamamlamış olduğumuz seçimlerden sonra bazı belediyelerdeki gelişmelerden rahatsızlık duyma gibi veya o bulundukları yerde mücadelelerini kararlı bir şekilde sürdüremeyenler sebebiyle Memur-Sen camiasının asla rahatsızlık duymaması gerekir.
‘İNSANOĞLU HEM CAHİLDİR HEM ZALİMDİR VE BİR YERE KADAR MENFAATLERİYLE BERABER HEP YÜRÜR’
— Şunu unutmayın, insanoğlu hem cahildir hem zalimdir ve bir yere kadar menfaatleriyle beraber hep yürür. Ben Memur-Sen camiasının bu seçimler sebebiyle ortaya çıkan tabloda bulundukları yerlerde dimdik duracaklarına inanıyorum. Ne yapacak? Seni makamından mı alacak? Alsın. Seni memurluktan atabilir mi? Atamaz. Çünkü 657 denilen bu yasa bir defa sizi güçlü bir şekilde koruma altına almıştır. Kaldı ki bu yollara tevessül edenler karşısında arkanızda kapı gibi bir Memur-Sen camiası var.
— Yine şunu bilmeniz lazım ki bu ülkede şu anda bir hükümet var. Biz hiçbir zaman yapılacak bu zulümlere tribünden seyirci olmayız. Yapılması gereken neyse onu da yaparız. Onun için de bütün yargı ve yürütme mekanizmalarını her halükarda başta Memur-Sen olmak üzere yürütmek durumundayız.
‘BEN YÜRÜTMENİN BAŞIYIM, YASAMANIN BAŞI İSE GENEL BAŞKANI OLDUĞUM PARTİMİN BİR MENSUBU’
— Ben yürütmenin başıyım, yasamanın başı ise şu anda yine genel başkanı olduğum partimin bir mensubu olan arkadaşım, o da yasamanın başıdır. Bütün bu imkanlarımızla eğer bir zulüm varsa bu zulmün karşısında durmak bizim için en önemli görevdir. Ama Memur-Sen camiası mensupları yerlerinde dimdik durmalı ve kendilerine 'Hadi bakalım sendikanı değiştir, şuraya geç' diyenlere karşı da o dik duruşuyla diklenmeden yerini korumalıdır."
'FINANCIAL TİMES ŞÖYLE YAZMIŞ, NE YAZARSAN YAZ'
Sil— Batı dünyasının belli kesimleri ekonomimizi çökmüş gibi gösterme gayreti içine giriyor. Türkiye dimdik ayaktadır güçlenerek de yoluna devam edecektir. Financial Times böyle yazmış, sen ne yazarsan yaz. Türkiye'nin gücünü de kabullenecekler. Bunlar ilk kez bu başlıkları atmıyorlar. Ey Financial Times 4 milyon Suriyeliye ev sahipliği yapan Tükiye'yi sen tanıdın mı? Biz 4 milyon mülteciye ev sahipliği yaparken kimsenin doğru dürüst ciddi desteği olmadan harcanan 35 milyar dolardır. Onlar öyle yapacak biz doğrusunu yapacağız.
— Ülkemizdeki 4 milyon mülteciyi de bir yerden destek gelir mi diye beklemeyeceğiz. Bir tas çorba varsa o mülteci kardeşlerimizle paylaşarak yola devam edeceğiz. Bolu'daki seçilmiş olan bir belediye başkanı, oradaki Suriyeliler için, 'Ben bunlara bir tas çorba vermem, buradan gönderirim' demişse de, biz onları da onların eline bırakmadan hükümet olarak valiliklerimiz kanalıyla aynen yedirmeye, içirmeye, giydirmeye devam edeceğiz.
— Türkiye'nin PKK ve FETÖ gibi terör örgütlerine karşı meşru mücadeleyi engellemeye çalışıyorlar. Asıl sorgulanması gereken iftiraların uluslararası kuruluşlar nezdinde alıcı bulmasıdır. Bizi birkaç marjinalin iftirası değil, iddialar teyit edilmeden Türkiye karşıtı her türlü habere prim verilmesi rahatsız ediyor.
'OLAY PARTİME GELİNCE NEDEN RAHATSIZ OLUYORSUNUZ?'
- Türkiye olarak 31 Mart'ta bir seçim maratonunu başarıyla tamamladık. 31 Mart seçimleri demokrasi şöleni havasıyla gerçekleşti. Dünyada bizim gibi bir katılım oranına sahne olan bir başka ülke adeta yok gibidir. Yüzde 85'e varan katılım oranıyla yapılan seçimlerin bir kez daha hayırlara vesile olmasını diliyorum. ABD'de bile yüzde 50'nin altında katılım.
— Seçimlerin ülke ekonomisinde ağır bir yük oluşturduğu ortadadır. Seçim kanunumuz çerçevesinde yapılan hak arama mücadeleleri demokrasinin gereğidir. Kimse hak arama mücadelesi verenleri hakaretle eleştirme yoluna gidemez.
— Geçmişimizden bugüne her türlü siyasi parti bu tür yollara başvurmuştur. Bu tür hak arama mücadelesini vermiştir. Son nokta konulana kadar da bunun takipçisi olmuşlardır. Ama olay partime gelince niye rahatsız oluyorsunuz. Sonuna kadar mücadelemizi vereceğiz.
— YSK noktayı koyduğu zaman bizim için de mesele bitmiştir. Sonra yola devam. Seçim sürecindeki ve sonrasındaki tartışmaların milli menfaatimizin önüne geçmesine izin vermeyeceğiz. Vatandaşlarımızın birlik ve beraberliği her türlü politik hesabın üzerindedir. Özellikle içinde bulunduğumuz hassas dönemde siyasetçiler sorumlulukla hareket etmelidir. Önümüzde 4.5 yıllık bir icraat dönemi var. Dönem, kızgın demiri soğutma, kucaklaşma dönemidir. Seçimle başlayan tartışmaları geride bırakıp gündeme odaklanmalıyız.
'YAPISAL REFORMLARI HAYATA GEÇİRMEYE DEVAM EDECEĞİZ'
— Yapısal reformları hayata geçirmeye devam edeceğiz. Şu anda turizmde yüzde 50 bandına ulaşmakta olan bir Türkiye var. Savunma sanayii ve turizmde yakaladığımız ivmeyi başka alanlarda da inşallah gerçekleştireceğiz.