Karayollarından 932 Taşeron Kadroya Kavuştu!

Diyarbakır'da Karayolları 9. Bölge Müdürlüğünde taşeron firmada çalışan 932 işçi, Vali Hüseyin Aksoy ve Türkiye Yol-İş Sendikası Genel Başkanı Ramazan Ağar'ın da katıldığı etkinlik ile kadro almanın sevincini yaşadı.

Karayolları 9. Bölge Müdürlüğünde taşeron firmada çalışan 932 işçinin, kadroya geçmesi dolayısıyla Kayapınar ilçesinde bir düğün salonunda düzenlenen etkinlikte, işçiler ve aileleri, kadro almanın mutluluğunu Ağar ile
halay çekerek kutladı.

Vali Aksoy, etkinlikte yaptığı konuşmada, karayollarında çalışan işçilerin, zor şartlarda dahi çalışmalarını aksatmadıklarını söyledi. "Kışın kar altında yazın güneşin altında emek veren işçi kardeşlerimiz özellikle Doğu ve Güneydoğu'da terör korkusunu da üstünden atarak her noktada ve her yerde çalışmalarına devam ediyor. Biz her noktadaki vatandaşımıza hizmet götürmek durumundayız." diyen Aksoy, bu hizmeti de götürürken karayolları ve diğer kurumlarla ortak hareket ettiklerini ve çalışmalarını ortaya koyduklarını belirtti.

 Özellikle son yıllarda Türkiye'de karayolları alanında yapılan gelişmelerde işçilerin emeğinin her noktada fazla olduğunu anlatan Aksoy, hep birlikte gelişen, büyüyen Türkiye'de daha iyi bir noktaya varılacağını aktardı. Ağar ise Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) yaptığı darbe girişimini, sendika olarak kınadıklarını söyledi. Darbe girişiminin kabul edilemez olduğunu belirten Ağar, şöyle konuştu:

 "15 Temmuz'da yapılan darbe girişiminde, resmen Türkiye Cumhuriyeti'ni iç savaşa sürüklemek, istila etme gibi bir davranış yaşadık. Hiç haketmediğimiz bir olayla karşı karşıya kaldık. Biz, askerimize, polisimize güvenen bir milletiz. Ama ne oldu? Asker elbisesi altında bizlere mermi sıkıldı, TBMM'ye bomba atıldı. Böyle bir şey hiç görülmedi. Bunu biz haketmedik. O nedenle hala her şey bitmiş değil, hep dikkatli olma durumundayız. Türkiye hiçbir zaman için geriye gitmemiştir, ne zorluklarla karşı karşıya kalsa dahi hep ileri gitmiştir. Yine ileri gideceğiz, bunların üstesinden geleceğiz." Herkesin siyasi görüşünün ayrı olabileceğini, buna saygı duymak gerektiğini dile getiren Ağar, "Ancak mesele devletse geri teferruattır. Mesele devletse, vatansa el ele gönül gönüle, omuz omuza vererek bu ülkeye gelen her türlü tehlikeyi birlikte karşılamak durumundayız. Her türlü terörü de kınamamız lazım. FETÖ, terörünü de önümüzde gördük, yaşadık." ifadelerini kullandı. Herkesin birbirine kardeşçe sahip çıkması gerektiğini anlatan Ağar, dış güçlerin oyunlarına gelmemeleri gerektiğini vurguladı.

İkinci darbe girişimi iddialarının dedikodudan ibaret olduğunu ifade eden Ağar, şöyle konuştu: "İnanıyorum ki Türkiye Cumhuriyeti milleti asil millet olarak nasıl tankların topların önüne çıktıysak, tankların paletlerinin altına yattıysak, bu ülkeyi bu millet kurtarmıştır.

 Yine de el birliği gönül birliği yaparak bu ülkeyi kurtarmak hepimizin görevidir. Dedelerimiz, geçmiş yıllarda omuz omuza vererek Çanakkale'de bu ülkeyi kurtardılar. Bu ülke hepimizindir. Gidecek hiçbir yerimiz yok." Ağar, diğer taşeron işçilerin kadroya alınması için yoğun çaba sarf ettiklerini de sözlerine ekledi.